Genel toplum taraması açısından, her ülkenin değişik uygulaması vardır. Genel kabul gören öneri 40 yaşından sonra kadınlarda mamografi taramalarına başlanması yönündedir. TC Sağlık Bakanlığı ise 50 yaşından sonra başlanmasını ve 2 senede bir yapılmasını önermektedir.

Bu inceleme sırasında meme dokusunun hafifçe sıkıştırılarak tespit edilmesi gerekir. Bu durum, menstrüel siklusun ikinci aşamasında ağrılı olabilir. Bu nedenle incelemenin memede hassasiyetin en az olduğu siklusun ilk yarısında tercihen ilk 10 gününde yapılması önerilir.

Görüntüleme tekniklerinin kullanımı eşliğinde meme biyopsisi girişimsel radyologlar (Prof. Dr. Gökhan Gökalp) tarafından yapılır. Girişimsel radyoloji uzmanları, ultrason (USG) tomografi ve emar (MR) gibi cihazları kullanma konusunda uzmandırlar. Bu cihazları kullanarak hastalıklı bölgelerin tanınabilmesi ve iğne ile bu bölgelere ulaşabilmesi konusunda eğitimli ve deneyimli olan hekimlerdir.

Meme kanseri; Memede süt yapan ve ileten bazı hücrelerin kontrolsüzce büyümesi, çoğalması, gelişmesi ve yayılması sonu ortaya çıkan durumdur. Bir hücrenin kanser olabilmesi için bazı özellikleri olmalıdır. Hücreler büyüme gelişmesine kendi karar veririler Tüm vücudun kontrolün dışına çıkmıştır Hücreler sonsuz çoğalma kabiliyeti oluşur Meme dışındaki yerlere (beyin, kemik vb.) kontrolsüzce gidebilme yeteneği oluşur Sonuç olarak memede vücudun savunma ve kontrol sisteminden çıkmış milyonlarca hücreler topluluğu kitle oluşturarak karşımıza çıkmaktadır. Yaklaşık olarak 1 cm3 (ort. Fındık büyüklüğü) bir meme kanserinin gelişmesi için ortalama 5-7 yıl geçmiştir.